19.09.2021

JOSH İLE HAZEL'IN SEVGİLİ OLMAMA REHBERİ ~ CHRISTINA LAUREN

 " Sevebileceğim biriyle tanıştığım zaman  bir ahtapota dönüşüyorum ve o kişinin kalbini kollarımla sarmalayıp o kadar çok sıkıyorum ki sonunda o da beni eşit derecede sevdiğini inkar edemez hale geliyor. "

  Kitap Fiyatı: ₺ 18,00 [ 06/08/2021 ]  - Kitapyurdu    

 Hazel Bradford, Josh Im (Jimin) ile üniversiteden arkadaştır. Hazel daha o zamanlarda ona karşı bir şeyler hissetmektedir ama çılgın doğasının sakin ve ağırbaşlı Josh'ın kabul edebileceği bir şey olmadığını düşündüğü için onunla sadece arkadaş olmuştur. Üniversite hayatını çılgınca sonuna kadar yaşayan Hazel ve Koreli geleneksel bir ailenin oğlu olan başarılı ve içe dönük Josh üniversiteden mezun olduktan sonra iletişimde kalmamış. Bu yüzden 7 yıl sonra Hazel, Josh'ın bir yıllık en yakın arkadaşının abisi olduğunu Yaza Merhaba partisinde öğrendiğinde şok olmuş ve Hazel, Joh'ın en yakın arkadaşı olmaya karar vermiştir.

" "Kusura bakma, merdivenlerimiz bozuk. O yüzden duvardan tırmanmak zorundasın. Şimdi aşağıya halat sarkıtacağım." "

 Josh, iki yıllık kız arkadaşı Tabitha'nın onu bir yıldır aldattığını Hazel'ın evinde, ilk arkadaş randevularında, öğreniyor. Hazel her ne kadar hiçbir zaman çenesini tutamasa da Tabitha hakkında ileri geri konuştuktan sonra Josh'ın aklını ondan uzaklaştırmayı da başarıyor. Üstelik Hazel, Josh'ı işleri çözmesi için tavsiyeler de veriyor. Josh hem zaten kimse Tabitha'dan hoşlanmadığı için hem de utandığı için aldatıldığını kimseye söylemek istemiyor. Yani Josh'ın en zor zamanındaki en büyük destekçisi bizim tuhaf ve sevimli kızımız Hazel oluyor. Hatta ayrılık sonrası Josh'ı depresyondan çıkarmak için birbirlerine birini bulup dörtlü randevuya çıkma fikrini de Hazel buluyor. Ama bu randevularla ilgili ufak bir problem var: Josh ve Hazel partnerlerinden çok birbirleriyle vakit geçirdikleri için bu randevulara çıkmayı kabulleniyor ancak ikisi de bunu birbirine söylemiyor.

 " "Sence Josh kalbimi bir üzüm tanesi gibi ezecek mi?" "

 Hazel'ı en çok korkutan şey Josh'ın da diğerleri gibi onun tuhaflığını ilgi çekici bulup bir süre sonra Sıradan Bir Kız Arkadaşa dönüşmesini istemesi. Josh'ı çok sevdiği ve onun fikirleri Hazel için önemli olduğundan böyle bir durumun onu yıkacağını biliyor ve Josh ile romantik bir ilişki kurmaktan çok korkuyor. Kendini Josh'a uygun görmüyor ve onu hiç kaybetmemek için bir ömür sadece arkadaşı olmaya razı geliyor Hazel. Josh ise önce kendi sonra da Hazel'ın duygularından emin olmadığı için Hazel'a açılamıyor. 

" Hazel'ın yanında olmak, küçük bir kasırgayla aynı odada olmaya benziyordu. "

Hazel ve Josh birbirinden çok ayrı karakterlere sahipler. Josh düzenli, titiz, başarılı, ağırbaşlı ve sakin bir fizyoterapistken Hazel deli dolu, içinden gelen her şeyi yapan, dağınık, komik ve çenesini asla tutamayan bir ilkokul öğretmeni. Karakterlerin birbirine olan yolu bulmasını okumak keyifli ve eğlenceliydi. Birbirine çok zıt bir çiftin aşk ile uyumu yakalaması, korkuları, hayalleri çok güzel yazılmıştı. Bence tek sıkıntı finaldi. Sonu çok çok hızlı bağlanmış ve tabiri caizse oldubittiye getirilmiş gibiydi. Ancak sonu hariç her şeyiyle gayet güzel ve eğlenceli bir romantik komedi kitabıydı.

Not: Benim kitabımın arasında ayraç çıkmadı (😥), ancak bildiğim kadarıyla normalde kendi ayracı içinde olan bir kitap.


 Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤ 

Devamını Oku »

12.09.2021

SON SÖZ AŞKIN ~ JULIA QUINN

" Öldüğünden on sene sonra biri onun için böyle ağlar mıydı? "

 Netflix'teki Bridgerton dizisine başlamam için son 5 kitap! Evet, doğru duydunuz, Bridgerton serisinin bütün kitaplarını okumadan dizisine başlamayacağım. Çünkü dizideki görselliğin hayal gücümün önüne geçmesinş istemiyorum. Yeni sezon 21 Ocak 2022'de çıkacak ve ben o zamana kadar seriyi bitirmiş olmak istiyorum. 

" "Tamam o halde." Colin derin bir iç çekti. "Ben gideyim."
"Mükemmel," dedi Benedict. "Yalnız başıma, gözü dönmüş kurtlara göğüs germeye..." "Kurtlar mı?" diye sordu Sophie.
"Makbul genç hanımlar," diye açıkladı Colin. "

Benedict ve Colin Bridgerton'ın bir unvanı yok. Onlar sadece Bay Bridgerton, ancak bu onların popüler olmalarının önüne geçemiyor. Çünkü onlar bir Bridgerton! Anthony'den dolayı da zengin bir hayatları var. Ve Anthony ile Daphne'nin aşk evliliği yapması Benedict'in de öyle bir evlilik yapmak istemesini sağlıyor. Anthony bir maskeli baloda yüzünü bile tam olarak göremediği gümüş elbiseli bir kadına aşık oluyor ama o kadın saat geceyarısına geldiğinde ona adını bile söylemeden ortadan kayboluyor.

"  Sophie bir anda ona insan gibi davranılmasını ne kadar özlediğini fark etti. "

 Sophie Beckett, Altıncı Penwood Kontu Richard Gunningworth'ün bir hizmetçi ile olan ilişkisinden doğan gayrimeşru kızı. Kont, kızı ile olan bütün fiziksel benzerliklerine rağmen herkese Sophie'nin eski bir arkadaşının yetim kalmış kızı olduğunu söylüyor. Kont evlenince Kontes Araminta ve onun iki kızı eve yerleşiyor ve daha ilk günden Sophie'ye onu istemediğini söylüyor. 4 yıl sonra Sophie'nin babası öldüğünde mirasında Araminta'nın Sophie'ye 20 yaşına gelene kadar bakmasının karşılığında kontese daha fazla para kalacağı yazıyor. Kontes de Sophie'yi bu süre zarfında bir hizmetçi gibi kullanıyor. Ayrıca Kontes Araminta, büyük kızı Rosamund'un bir Bridgerton ile evlenmesini istiyor. 

 " Açıkçası, yanında daha fazla vakit geçirirse ona sırılsıklam aşık olacağından korkuyordu.
Ve bu ona ne kazandırırdı ki?
Yalnızca kırık bir kalp. "

 Hizmetçi arkadaşlarının yardımıyla Sophie, Bridgertonlar'ın maskeli balosuna büyükannesinin gümüş rengi elbisesi ile gizlice katılıyor. Anthony onu görür görmez vuruluyor ve hemen kızımızı diğer erkeklerin elinden alıp özel terasa çıkarıyor. Gecenin sonunda Sophie, tıpkı külkedisinin ayakkabısının tekini geride bıraktığı gibi, aile armasının işlendiği eldiveninin tekini aceleden geride bırakıyor. Benedict onu bir süre arasa da bulamıyor, bu sırada Araminta, Sophie'nin baloya gittiğini fark ediyor ve onu evden kovuyor.

" "Benden nefret ettiğini bilerek yaşayabilirim," dedi kapalı kapıya bakarak. "Ama sensiz yaşayamam." "

 2 yıl sonra Benedict, Sophie'yi hizmetçilik yaptığı evde tecavüze uğramaktan kurtardığında tekrar karşılaşıyorlar ancak Benedict onu tanıyamıyor. Sophie de rüyalarında onu seven ve evlenmek isteyen Benedict'in gerçekte hizmetçi olduğu için ona sadece metresi olmasını teklif etmesinden korktuğu için kendini saklıyor.

 " "Ben seni alıkoymadım," dedi, aylak aylak tırnaklarını incelerken. "Sana şantaj yaptım. Aralarında dağlar kadar fark var." "

 Benedict ve Sophie'nin hikayesi tam bir külkedisi masalı. Bu nedenle özgünlük konusunda benim için sınıfta kalıyor. Hatta bu nedenle şu anda en az hoşlandığım Bridgerton kitabı diyebilirim. Eğer yazarın başka kitaplarını okumamış olsaydım bir daha başka bir kitabını da okumazdım açıkçası. Üvey iki kız kardeşi, ondan nefret eden üvey annesi, onu seven ve ölen babası, onu bir hizmetçi gibi kullanan üvey anne, gizlice baloya katılması, baloda geride kendisine ait bir eşyayı bırakması tamamen külkedisi masalından alınmış. Yeni basımda düzeltilmiş olduğunu umduğum birkaç yazım hatası da vardı. Külkedisi masalını atlattıktan sonraki kısımlar güzeldi diyebilirim. Ancak özgünlük konusunda benim için çok büyük bir hayal kırıklığı oldu.

Bridgerton Serisi
1) Yüreğe Söz Geçmiyor (Yorum yazısı için tıklayınız.)
2) En Çok Beni Sev (Yorum yazısı için tıklayınız.)
3) Son Söz Aşkın (Yorum yazısı için tıklayınız.)
4) Rüyalar Gerçek Olsa (Yorum yazısı için tıklayınız.)
5) Sonsuz Sevgilerimle (Yorum yazısı için tıklayınız.)
6) Sana Muhtacım (Yorum yazısı için tıklayınız.)
7) Öpüşünde Saklı (Yorum yazısı için tıklayınız.)
8) Biz Evleniyoruz (Yorum yazısı için tıklayınız.)
9) The Bridgertons: Happily After All
10) The Further Observations of Lady Whistledown
11) Lady Whistledown Strikes Back


 Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤ 

Devamını Oku »

5.09.2021

YANILSAMALAR KENTİ ~ URSULA K. LE GUİN

" Bu insanlar hiçbir yerden gelmemişlerdi ve hiçbir yere gitmeyeceklerdi; çünkü geçmişleriyle bir bağlantıları kalmamıştı. "

 Hayaller Şehri adı ile de bilinen Yanılsamalar Kenti, Hainli/Ekumen Döngüsü'nün üçüncü kitabı. Falk'ın öyküsüyle birlikte bizlere Ursula K. Le Guin kendi evrenindeki Dünya'nın yeni halini anlatıyor. Falk; hafızasını yitirmiş, sarı gözleriyle herkesten farklılaşan ve kendisinin başarısız bir deney ürünü olduğunu düşünen gizemli başkarakterimiz. Onu ormanda bulduklarında Falk'ın yetişkin erkek bedeninde bir çocuk olduğunu düşünen insaflı bir topluluk, Falk'ın düşman olma ihtimaline rağmen onu yanına alıp ona sahip çıkıyor.

" Shing yasaya uydu ve yaşamama izin verdi; ama onlar benim zekamı öldürdüler. Bir zamanlar olduğum adamı ve içimdeki çocuğu öldürdüler. Bir insanın zihniyle oynamak yaşama saygı duymak mıdır? Onların yasaları yalan, saygıları da bir aldatmaca. "

 Shingler, Dünya Birliğini bozmuş, insanların özgürlüklerini ve seçim haklarını ellerinden almış, eserlerini ve kayıtlarını silmiş, ırkın evrimini durdurmuşlar. En önemli kuralları "Öldürmek yasak." olsa da insanlar küçük topluluklar halinde onlardan saklanarak ve sakınarak yaşamaya çalışıyor. Falk'ın kendi gerçeğini bulmak için gitmeye çalıştığı Es Toch'tan da Shingler'in başkenti olduğu için uzak duruyorlar. Zihinsel konuşma ile yalan söylenemiyor, ancak Shingler'in bunu yapabildiğine dair şüpheleri var insanların. Shingler hayvanlara da konuşmayı öğretmiş, her ne kadar sözleri yasalarına dair olsa da.

" Bu insanlar hiçbir yerden gelmemişlerdi ve hiçbir yere gitmeyeceklerdi; çünkü geçmişleriyle bir bağlantıları kalmamıştı. "

 Es Toch'a gitmek için onu kabul eden nazik insanların yanından ayrıldığında Falk acı ve hızlı bir şekilde herkesin kendinden olmayana aynı şekilde davranmadığını öğreniyor. Dünyada iyi ve kötü insanların bir arada yaşadığını görüyor ve farklı farklı kültürlerle, inançlarla tanışıyor Es Toch'a olan yolculuğunda. Ona iyi davranan herkes yoluna yalnız devam etmesini söylese de Falk, Estrel ile tanıştıktan sonra bu sözlere aldırmıyor. Estrel de onu yol boyunca insanlardan uzak durmaları gerektiğine ikna ediyor ve yönlendiriyor. Sanki Falk'ı fark edemediği bir şey konusunda başkalarının uyarmasını istemiyor gibi geldi bana hep.

" Falk dünyada çocukların arasında değil, insanlıktan çıkarılmış acı çeken, sabırları tükenmiş yetişkinlerin arasında yaşamıştı. "

 Kitabı okurken sürekli bir şüphe içindeydim. Kim güvenilir? Kim yalan söylüyor? Kim doğruyu söylüyor? Yani okuyucu ve metin ilişkisi oldukça dinamikti benim için. Geçmişine dair hiçbir şey hatırlamayan Falk'ın hiçbir önyargısı yoktu. Aslında yazar geçmişimizin bizim karakterimizi nasıl ilmek ilmek ördüğünü hatırlatmış okuyucuya. Bize şekil veren yaşadıklarımız ve onlardan öğrendiklerimizdir. Geçmişi olmayan bir insan sudan çıkmış bir balık gibidir. Yani Falk hafızasını kaybettiğinde kaybettiği tek şey anıları değildi. O aynı zamanda karakterini, kişiliğini yani kendi benliğini de kaybetmişti. Ursula K. Le Guin her zamanki gibi kitabıyla okuyucuya güzel ve farkındalık yaratan bir deneyim kazandırmış.

Hainli / Ekumen Döngüsü:
1) Rocannon'un Dünyası (Yorum için tıklayınız.)
2) Sürgün Gezegeni (Yorum için tıklayınız.)  
3) Hayaller Şehri - Yanılsamalar Kenti
4) Karanlığın Sol Eli (Yorum için tıklayınız.)
5) Mülksüzler
6) Dünyaya Orman Denir (Yorum için tıklayınız.)
7) Bağışlanmanın Dört Yolu
8) Anlatış

  Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤  

Devamını Oku »