Kitap Fiyatı: ₺ 11,98 [ 08/01/2017 ] - Kitapyurdu
Bu hafta The Originals Anlatılmamış Hikaye serisinin son kitabı The Originals Diriliş ile karşınızdayım. İlk iki kitapta sinir bozucu bir şekilde aşkı için savaşan Klaus bu kitapta güç için savaşıyor ve diziyi izleyenlerin aşina olduğu yüzünü gösteriyor. Kitaba adını veren diriliş dönemi aslında kitabın sonunda başlıyor. Hikayemiz 1788 yılında geçiyor. Vivianne'e sahip olamayacağını anlayan Klaus aşkını kalbine gömüyor ve New Orleans'ı yönetme fikrini aklına koyuyor. Klaus aşka dair bütün ümitlerini kaybetse de onunla beraber sevgilisini kaybeden Rebekah aşka dair umudunu hiç kaybetmiyor.
Elijah ve Rebekah yeni aşıklarımız. Elijah'ın aşk hayatı Rebekah'nınkinden biraz daha karışık. Elijah, önceki kitapta tanıştığımız Lisette'i Klaus'dan korumak için ayrılmış ve yerine hemen yeni bir sevgili yapmıştır: Alejandra! Klaus ise bu sırada barışın hüküm sürdüğü bir şehirde çıkılabilecek en yüksek noktaya çıkıyor ve bu ona yetmiyor. Çünkü kendisi barıştan çok hoşlanmıyor, muhtemelen samimi olduğunu düşünmüyor. Zaten Klaus'un sevdiğim yanlarından birisi de bu psikopatlık durumu. Mesela New Orleans içinde eğer benim olmayacaksa tamamen yok olabilir düşüncesine sahip. Niklaus ve kardeşleri, bilindiği üzere üvey babasından korkuyor ve kaçıyorlar. Bu yüzden de Mikael ortaya çıktığında en güçlü konumda olmaları gerekiyor. Bunun yolu da bütün şehri kontrol altına almak.
Yine önceki kitaptan tanıdığımız bir karakter olan Marguerite, Rebekah'nın kanatları altında yaşarken Klaus tarafından öldürülüyor. Bu olaydan sonra abileriyle geçirmek için sözleştikleri sonsuzluk ona artık çok uzun geliyor. Sonsuz yaşamı bir lanet olarak görse bile aslında yaşamayı seviyor.
Vampirlerimizi öldürebilen tek şey olan akmeşe ağacı ile ilk defa bu kitapta karşılaşıyoruz. Ama herhangi bir akmeşe ağacı değil tabiki Mistik Şelalesi'nin oradaki akmeşe ağacı olmalı. Aslında bu ağacı yakmışlar ancak ağaç yeniden filizlenmiş. İki kitaptır her şeye rağmen Klaus'u düşünen Rebekah'nın artık canına tak ettiği için akmeşe ağacından bir parçadan kazık yapıyor.
Klaus, Lisette'ten gerçekten nefret ediyor ama yinede iyi bir savaşçı olduğu için onu yanında tutuyor. Asıl hedefi geçen kitapta şehre ortak olan kurt adamlardan kurtulmak. Bunun için yaptıklarından sonra Elijah bir yanlış anlaşılma sonucu Klaus ile kavga ediyor ve Elijah şehri ona bırakıyor. Klaus ve Rebekah'nın artık ona ihtiyacı olmadığına inanıyor.
Aile üyelerimiz yine birbirine düşmüşken karşılarına cadılar ve kurt adamlardan başka bir rakip çıkıyor: İnsanlar. İnsanlardan oluşan Janus Tarikatı şehri olağanüstü varlıklardan temizleyip tekrar insan insana yaşamak isteyen bir grup. Ailemiz tabiki her şeye rağmen yine bir araya geliyor. Çünkü birbirlerine karşı besledikleri kötü duygular olsa da birbirlerine çok bağlılar. Kitapta yazdığı gibi: " Ailelerinin yazgısı; her zaman ve sonsuza dek. "
Aslında kitaba tarafsız gözlerle bakıldığında okuyan insanların kazanmasını ister ancak ben taraflı gözlerle baktığım için Klaus'un tarafını tutuyorum.😁 Yani bazen bu seçimimden ötürü kendimi biraz kınasam da vazgeçemedim. Çünkü dehşet saçma konusunda insanlarında cadılardan, kurt adamlardan ya da vampirlerden pek farkları yok. Ama yine de bir insan olarak düşününce Janus tarikatı haklı.
Kitabın sonu ilk bölümde anlatılıyor, kitabın kalanında o ana gelene kadar neler olup bittiği anlatılıyor. Diğer iki kitaba oranla bu kitabı daha çok sevdim; çünkü şahsen ben aptal aşık Klaus'u görmeye dayanamıyordum. Gerçi bu kitapta da aptal aşığımız Elijah ama onu anlayabiliyorsunuz bir süre sonra. Neyse üç kitaplık The Originals Anlatılmamış Hikaye serimizi böylece sonlandırdık. Sonraki kitapta görüşürüz. ❤
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder