24.12.2017

KARANLIĞIN SOL ELİ ~ URSULA K. LE GUİN

 Ursula K. Le Guin sadece kendine ait bir dünyası değil, kendine ait bir evreni olan yazar. Muhteşem bir zeka. Bu zeka insana hayran olmamak gibi bir seçenek bırakmıyor. Bir romancının işi yalan söylemektir, diyor Ursula ve bize bu kitabıyla muhteşem yalanlar söylüyor. 
 Düşünsenize Kış olarak adlandırdığınız gezegene tek başınıza bir dünyalar birliğini temsil eden Ekumen adına gönderiliyorsunuz. Hava sizin için hep soğuk. Onlar için yaz sizin dünyanızda kış. Ve kışları sizin için neredeyse ölümcül bir soğuk demek. İnsanları sizden daha kısa ve çift cinsiyetli. Neler hissederdiniz? Neler düşünürdünüz? Ya da en önemlisi başınıza neler gelebilirdi?
 Ursula K. Le Guin, böyle bir gezegende Genli Ai'nin başına gelenleri anlatmış Karanlığın Sol Eli'nde. İlk önce "L" harfini söyleyemediği için ona Genri Ai diyen Karhidelilerin ülkesine giden elçimiz burada iki yıl kadar kalıyor. 
  Kış gezegenine Gethen de deniyor. Ben kitabı okurken kafamı en çok karıştıran şeyler bunlardı; Kış, Gethen, Karhide hangisi ülke, hangisi gezegen ancak kitabın ortalarında çözebildim. Karhide ve Orgoreyn ise iki farklı ülkenin adı. Başka ülkelerde var ama ön plana çıkan iki ülke Karhide ve Orgoreyn.
 Elçiye bu iki ülkede de inananlar ve sahtekar olarak görenler çıkıyor. Sahtekar olmadığını ispatlamak için sabırla uğraşan elçimiz Genli Ai, ilerlemenin önemli olmadığı Kış halkı için, özellikle Karhideliler, bir sapkın. Kış halkı sadece kemmer denilen bir dönemde cinsel özelliklere sahip oluyor ki kimin kadın kimin erkek olacağı da önceden bilinmiyor. Bu sürekli değişiklik gösteren bir durum. Genli Ai sürekli kemmerde olduğu için onu sapkın olarak görüyorlar. Bu toplumda tecavüz diye bir şey de yok. İnsan sadece insan olarak görülüyor; kadın-erkek olarak ayrımcı davranışlarda bulunulmuyor.


 Gethen'de kavga, cinayet, çatışma  olsa bile savaş diye bir şey yok. Savaş için bir kelimeleri bile yok. Oysa ki kar yağışını tanımlamak için onlarca kelimeleri var. Çünkü insanlar sadece ihtiyaç duydukları kelimeleri oluştururlar. Hiç savaş olmayan bir yerde neden savaş gibi bir kelime ihtiyaç olsun ki?
 Karhide başbakanı Estraven, Karhide bir millet değil, bir aile kavgasıdır diyor. 
 Biseksüel bir toplumda kendisine benzemeyen insanların arasında kalan elçinin yine en yakın olduğu kişi Başbakan Estraven. Ona her ne kadar güvenmese de Estraven ülkesinin bir dönüm noktasından geçtiğini fark eden tek kişi. Elçinin ona güvenmemesinin nedeni ise kültür farklılıkları. Estraven, elçinin gururunu incitmeden yardım ettiğini düşünürken elçi onun bu hareketlerini sinir bozucu buluyor. Kendisine yardım etmediğini düşündüğü bu başbakana da hiç güvenmiyor. 
 Karhideliler için şifgretor olarak bilinen gurur diye çevirilebilecek ama insanları daha hassas olmaya iten bir durum var. Birbirlerinin şifgretorlarına hakaret etmemek için her şeyi ince ince düşünüyorlar. Elçi de bu şifgretora hakaret etmeden Karhide'yi 80 dünyanın katıldığı Ekumen'e katılmak için ikna etmeye çalışıyor. Fakat onun dünyasında böyle bir şey olmadığı için içten içe oldukça zorlanıyor.
 Orgoreyn ise bizim toplumlarımıza daha yakın bir toplum. Daha gelişmiş ve kontrolcü bir yapısı var. İletişim ve haberleşme bile devletin kontrolü altında. Devlet ile kastettiğim şey de yöneticiler değil, bu yöneticilerden çok daha güçlü bir konumları olan sarflar. Orgoreyn biraz daha modern dünyadan nasibini almış; entirika, yalan, nabza göre şerbet vermeyi bilen bir ülke. 
 Bütün bunlar Genli Ai için oldukça karmaşık ve zorlu bir süreçti. Aslında hiçbir dünya kendi içinde karmaşık değildir, gözlemleyenin sistemi içinde karmaşıktır. Çünkü yazılı ve özellikle yazısız normları farklıdır. Bütün bunlara uyum sağlamaya çalışmak herkes için zorludur. Karhide ve Orgoreyn'de bile değişen yazılı ve yazısız normlar, yani sistem, büyük farklar gösterir. Çünkü bütün sistemler kendi adına hareket eder ama diğerlerinin hareketlerini göz önünde bulundururlar.
 Zihni oldukça zorlayan bir kitaptı. Yazar o kadar detaylı bir dünya oluşturmuş ki bunları sindirmek için bazı şeyleri tekrar tekrar okudum. Öyle akıp giden bir kitap değildi belki ama insana gerçek anlamda bir şeyler öğreten, kafasını çalıştıran bir kitaptı. Bilim kurgu meraklılarına şiddetle tavsiye ederim.
 
 Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤ 

2 yorum:

  1. Yeni okumaya başladım bende bazı kavramları oturtmak için anlamlarına bakma ihtiyacı çok duyuyorum. Anlamadan geçmek kitabı okunmaz kılabilir şifre gibi ama oturtunca daha akıcı olacağına inanıyorum. Tesekkurler yazı için

    YanıtlaSil