Kitap Fiyatı: ₺ 9,00 [ 06/02/2017 ] - Kitapyurdu
Upuzuuuun bir aradan sonra tekrar karşınızdayım.😊 İlhami Algör'ün bir başka kitabını yorumlamak üzere başlıyorum yazıma.
Öncelikle kitabı okumaya başladığımda " Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, kitabının devamı mı? " sorusunu kendime sorup durdum. Ama sanki devamı değil de başka bir boyutta adamın hayatına devam eden hali gibiydi. Yani biraz garip bir kitap gibi geldi bana. Yazar olarak bir karakter var kitapta ve bu yazar gerçek hayattan hikayeler çalıyor. Aslında bu oldukça ilgi çekici bir durum. Müzeyyen de burada bir masal olmakla suçlanıyor. İlhami Algör de bir yazar sonuçta ve burada biraz kendine hakaret ediyor gibi geldi bana. Yani bir nevi özeleştiri de yapıyor diyebiliriz sanırım. Müzeyyen'in esas kız kendisinin figüran olduğunu söylüyor karakterimiz ve bu karakter kaderinin bir yazarın elinde olduğunu biliyor. Sanki kalbi ile beyni konuşuyor gibi bir durum var. Herkesin hikaye kahramanı olduğu dünyada o, kendi başına davranabilen bir hikaye kahramanı olmak istiyor. Hatta kendi kendine bir hikaye yazıyor ki anlatılamaz yani.😁
Aslında adamın ümitsiz bir aşk arayışı var. " Hikayenin eksikliği kadın. Hikayem ise o kadını aramak. " Bu açıdan bakıldığında divan edebiyatına benzetebiliriz sanırım. Orada da sürekli bir aşk acısı vardır, eğer aşk acısı olmazsa şiir olmaz. Yani şair gönüllü olarak aşk acısını çekmek ister. Kitaba dönecek olursak hikayesini arayan bir adam var karşımızda. Bir kitapta bir sürü küçük hikaye var. Aslında oldukça eğlenceli ve ilginç bir kitap. Ancak bir o kadar da kafa karıştırıcı olduğunu söyleyebilirim.
Bir sonraki kitapta görüşmek üzere. ❤
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder