" Bu insanlar hiçbir yerden gelmemişlerdi ve hiçbir yere gitmeyeceklerdi; çünkü geçmişleriyle bir bağlantıları kalmamıştı. "
Hayaller Şehri adı ile de bilinen Yanılsamalar Kenti, Hainli/Ekumen Döngüsü'nün üçüncü kitabı. Falk'ın öyküsüyle birlikte bizlere Ursula K. Le Guin kendi evrenindeki Dünya'nın yeni halini anlatıyor. Falk; hafızasını yitirmiş, sarı gözleriyle herkesten farklılaşan ve kendisinin başarısız bir deney ürünü olduğunu düşünen gizemli başkarakterimiz. Onu ormanda bulduklarında Falk'ın yetişkin erkek bedeninde bir çocuk olduğunu düşünen insaflı bir topluluk, Falk'ın düşman olma ihtimaline rağmen onu yanına alıp ona sahip çıkıyor.
" Shing yasaya uydu ve yaşamama izin verdi; ama onlar benim zekamı öldürdüler. Bir zamanlar olduğum adamı ve içimdeki çocuğu öldürdüler. Bir insanın zihniyle oynamak yaşama saygı duymak mıdır? Onların yasaları yalan, saygıları da bir aldatmaca. "
Shingler, Dünya Birliğini bozmuş, insanların özgürlüklerini ve seçim haklarını ellerinden almış, eserlerini ve kayıtlarını silmiş, ırkın evrimini durdurmuşlar. En önemli kuralları "Öldürmek yasak." olsa da insanlar küçük topluluklar halinde onlardan saklanarak ve sakınarak yaşamaya çalışıyor. Falk'ın kendi gerçeğini bulmak için gitmeye çalıştığı Es Toch'tan da Shingler'in başkenti olduğu için uzak duruyorlar. Zihinsel konuşma ile yalan söylenemiyor, ancak Shingler'in bunu yapabildiğine dair şüpheleri var insanların. Shingler hayvanlara da konuşmayı öğretmiş, her ne kadar sözleri yasalarına dair olsa da.
" Bu insanlar hiçbir yerden gelmemişlerdi ve hiçbir yere gitmeyeceklerdi; çünkü geçmişleriyle bir bağlantıları kalmamıştı. "
Es Toch'a gitmek için onu kabul eden nazik insanların yanından ayrıldığında Falk acı ve hızlı bir şekilde herkesin kendinden olmayana aynı şekilde davranmadığını öğreniyor. Dünyada iyi ve kötü insanların bir arada yaşadığını görüyor ve farklı farklı kültürlerle, inançlarla tanışıyor Es Toch'a olan yolculuğunda. Ona iyi davranan herkes yoluna yalnız devam etmesini söylese de Falk, Estrel ile tanıştıktan sonra bu sözlere aldırmıyor. Estrel de onu yol boyunca insanlardan uzak durmaları gerektiğine ikna ediyor ve yönlendiriyor. Sanki Falk'ı fark edemediği bir şey konusunda başkalarının uyarmasını istemiyor gibi geldi bana hep.
" Falk dünyada çocukların arasında değil, insanlıktan çıkarılmış acı çeken, sabırları tükenmiş yetişkinlerin arasında yaşamıştı. "
Kitabı okurken sürekli bir şüphe içindeydim. Kim güvenilir? Kim yalan söylüyor? Kim doğruyu söylüyor? Yani okuyucu ve metin ilişkisi oldukça dinamikti benim için. Geçmişine dair hiçbir şey hatırlamayan Falk'ın hiçbir önyargısı yoktu. Aslında yazar geçmişimizin bizim karakterimizi nasıl ilmek ilmek ördüğünü hatırlatmış okuyucuya. Bize şekil veren yaşadıklarımız ve onlardan öğrendiklerimizdir. Geçmişi olmayan bir insan sudan çıkmış bir balık gibidir. Yani Falk hafızasını kaybettiğinde kaybettiği tek şey anıları değildi. O aynı zamanda karakterini, kişiliğini yani kendi benliğini de kaybetmişti. Ursula K. Le Guin her zamanki gibi kitabıyla okuyucuya güzel ve farkındalık yaratan bir deneyim kazandırmış.
Hainli / Ekumen Döngüsü:
1) Rocannon'un Dünyası (Yorum için tıklayınız.)
2) Sürgün Gezegeni (Yorum için tıklayınız.)
3) Hayaller Şehri - Yanılsamalar Kenti
4) Karanlığın Sol Eli (Yorum için tıklayınız.)
5) Mülksüzler
6) Dünyaya Orman Denir (Yorum için tıklayınız.)
7) Bağışlanmanın Dört Yolu
8) Anlatış
Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder