27.06.2019

MEKTUBUMU ALDIN MI? ~ ELİZABETH BOYLE

   Kitap Fiyatı: ₺ 5 [ 08/05/2019 ]  - NadirKitap  

 Mektubumu Aldın Mı, Elizabeth Boyle'un The Bachelor Chronicles serisinin üçüncü kitabı olarak karşımıza çıkıyor. Ve bu kitapta çöpçatanımızı evlendiriyoruz!!! 😁 Önce seri sıralaması:

1)Evcilik Oyunu (Yorum için tıklayınız.)
2)Serserim Benim (Yorum için tıklayınız.)
3)Mektubumu Aldın mı?
4)Siyah Elbisenin İtirafları (Yorum için tıklayınız.)
5)Kırmızı Elbisenin Hatıraları
6)How I Met My Countess
7)Mad About The Duke
8)Lord Langley Is Back In Town
8.5)Mad About The Major
 Serinin en çok merak ettiğim kitabıydı Mektubumu Aldın Mı. Çünkü herkesin en sevdiği ve en çok eğlendiği kitap olduğuna dair yorumlar okumuştum. Şunu belirteyim; çok eğlendim, evet ama Serserim Benim kadar değil.
 Küçük bir çocukken olmak istediği düşes hayallerine hiç bu kadar yakın olmamıştı Felicity, ama bundan bihaber!😁 Felicity Langley, Serserim Benim kitabında Jack'in ona tavsiye ettiği Standon Markisi'ne yani gelecekte Hollindrake Dükü'ne bir mektup yazıyor ve bu mektupta düşes olmak istediğini evlenme teklifi ederek açıkça söylüyor.
 Ancak bu mektup sahibinin değil, Standon Markisi'nin dedesinin yani Hollindrake Dükü'nün eline geçiyor. Yaşlı adam bu küstah kızın torununu yola getirebilecek tek kadın olduğunu düşünerek Felicity ile 4 yıl boyunca mektuplaşıyor ve resmi olmasa da bir nişan sözü veriliyor.
  İlk mektuptan 4 yıl sonra Hollindrake Dükü vefat ettiğinde Standon Markisi 12 yıl boyunca uğramadığı şehre unvanını almak için geri dönüyor ve nişanlı olduğunu öğreniyor! Ve ilk yaptığı iş, üstünü bile değiştirmeden, bu nişanı iptal ettirmek için gecenin bir yarısı Felicity'nin kapısına dayanmak oluyor.

 " Deli tutkular ve "ilk görüşte aşk" fikri tam da oraya aitti, bir kitabın sayfaları arasına. "  


 Felicity kırmızı çoraplarıyla kapıyı açtığında gece gelen bu yakışlıklı ama pespaye adamın yeni uşakları olduğunu düşünüyor ve konuşmasına fırsat bile vermeden onu işe alıyor. Felicity'den etkilenen ve bir miktar da korkan (😂) dük, Mayfair Köşkü'nden bir uşak olarak ayrılıyor. Ertesi gün bu yanlış anlaşılmayı düzeltmek için geri dönüyor, ancak Felicity onu bir uşak olarak çalıştırmaya başladığında elinden pek bir şey gelmiyor. Aslında kendisi de bir süre sonra bu işi eğlenerek yapmaya başlıyor.
 Hollindrake Dükü'nün herkese ona seslendiği takma adıyla sesleniyor kızlar ona: Thatcher. Thatcher, işe zamanında gelmeyen, biraz asi olan bir uşak. Ancak Felicity onun 'küstahlıklarını' savaştaki geçmişi ve onu diğer asillerin yanında iyi gösterdiği için kalmasına izin veriyor.
 Felicity'nin bu kadar konum meraklısı olması insanı rahatsız etmiyor. Çünkü kendine göre haklı nedenleri var. Öncelikle diğer insanların artık onu çekiştirip durmasını, saygısızlık etmesini istemiyor ve eğer bir düşes olursa herkesin ona saygı duyacağı kesin. Ayrıca kız kardeşi ve kuzeni için de iyi bir hayat elde etmek istiyor ve bir düşes olmak bunun en kolay yolu. Felicity'nin (bu amaç için) en iyi özelliği ise aşka inanmaması. Aşk ona göre saçmalıktan başka bir şey değil.
 Ta ki Thatcher'ı görene kadar. Onu gördüğü ilk an içten içe Hollindrake olmasını diliyor. Thatcher ise büyükbabasının seçtiği kızın Felicity olamayacağından o kadar eminken bile onun yanından ayrılamıyor.
 Pippin ise hala arka planda Dashwell ile bir şeyler yaşıyor ama bunlar çok küçük parçalar. Onların hikayesini öğrenmek için Kırmızı Elbisenin Hatıraları'na kadar beklemem gerek. Ama şunu da itiraf etmeliyim ki çok büyük spoiler yedim ve bu yüzden çok üzüldüm.

 Çok eğlenceli, tatlı, hayatın gerçeklerinin de olduğu, kadınların konumunu da az biraz görebileceğimiz bir tarihi aşk romanıydı. Ben çok severek okudum. Elizabeth Boyle'un kalemine sağlık. Umarım kalan kitapları da bir an önce çevirilir.

 Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder