Yıllar sonra gelen Dedektif D.D. Warren serisinin 9. kitabı ile karşınızdayım! Aradaki iki kısa hikayenin çevirisi hala yok ve çok büyük ihtimal hiçbir zaman da gelmeyecek.🥺 Ayrıca Lisa Gardner kitaplarının kapak tasarımları yenilenip tekrar basıma girdi. Belki başka kitapların da geleceğinin habercisidir, kim bilir?(Lütfen öyle olsun, lütfen, lütfen, lütfen!)😊😊
"Bu adamın ilk hatası, kızınsa ilk zaferiydi."
Etkileyici, tüyleri diken diken eden ve yazarın amacına ulaşarak okuyucunun midesini bulandıran bir başlangıcı var kitabın. Ben ki suç romanlarına bayılırım, ancak bir an gerçekten bu koca kitabı bitirebilecek miyim diye sorguladım kendimi. Florance Dane kaçırılıp 472 gün boyunca bir adamın esiri oluyor. Esaret altında korkunç şeylere katlanmak zorunda kaldığı 472 günü okumak çok zordu. Dünyanın bir yerlerinde bu hikayenin benzerini yaşayan insanlar olduğunu bilmek beni zorlayan kısmıydı. İlk 50 sayfayı okurken kendime sonunda kızın kurtulduğunu sık sık hatırlatmak zorunda kaldım.
"Eskiden yaptığım şeyleri yapabilir, aynı yerlere gidebilir, aynı insanları görebilirim ama kendimi aynı hissetmiyorum artık. Hatta sanırım bazı günler hiçbir şey hissetmiyorum."
472 günlük esaretin üzerinden beş yıl geçmiş. Florance Dane (ailesi ve arkadaşlarının ona seslendiği şekilde Flora), kendini korumak için çeşitli dövüş sanatları öğrenmiş, teorik bilgiler edinmiş ve çok daha güçlenmiş bir kadın artık. Bir akşam bara gidiyor ve bar çıkışında barmen tarafından kaçırılıyor. Ancak barmen onun kim olduğunu bilmiyor ya da ne kadar zeki ve güçlü olduğunu. Ve bu hatasının bedelini acı içinde yanıp ölerek ödüyor. Bu noktadan sonra Flora kurbanken saldırgan oluyor ve sevgili D.D., Flora'nın bir infazcı olmasından şüpheleniyor. Açıkçası D.D.'nin Flora'ya anlamsız yere biraz fazla yüklendiğini düşünüyorum. İnfazcı olmasından şüphelenebilir ama çok sert bir şekilde yaklaştı kıza. Anlamsızdı. Zaten sonrasında Flora kaçırıldığında da şüpheli konumu önemsiz bir detaya dönüşüyor.
"Hayatta kalmış ama nasıl yaşaması gerektiğini hala öğrenememiş biriyim."
Flora hala geçmişin yaralarını saramamış genç bir kadın. Lisa Gardner'ın Flora'nın psikolojisini başarılı bir şekilde ele aldığını düşünüyor ve kendisine bir kere daha hayranlık duyuyorum. Her ne kadar kaçırıldığında gücü elinden alınsa da hayatta kalarak ne kadar güçlü olduğunu hem Flora'ya hem de okuyucuya defalarca hatırlatıyor. D.D. ile de bu noktada ortak bir yönleri var yani. Her ikisi de bağımsız ve güçlü kadınlar. D.D. omzundaki yaralanma nedeniyle silah taşıma izni olmayan kısıtlı görevin kısıtlı kısmına uyum sağlayamayan bir şef, Flora ise peşinde koşmayı uzun zaman önce bırakması gereken şeylerin hala peşinde koşan bir kadın.
Müthiş bir zeka ile yazılmış bir suç romanıydı Kimsin Sen?. Zaten ilk 50 sayfadan sonrasını sabah beşe kadar okuyup bitirdim. Ama ilk 50 sayfa beni cidden zorladı. Bilmiyorum belki de karakterlerle fazla empati kurduğum içindir. Yani aslında bu kitabı okuduğum için mutluyum. Suç romanı severlerin en sevdikleri romanlar arasına girebilir. Zaten Lisa Gardner'dan da başka ne beklenirdi ki? 😉
Dedektif D.D. Warren Serisi:
Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder