niklaus mikaelson etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
niklaus mikaelson etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4.02.2017

THE ORİGİNALS DİRİLİŞ ~ JULİE PLEC

   Kitap Fiyatı: ₺  11,98 [ 08/01/2017 ]  - Kitapyurdu   
 
Bu hafta The Originals Anlatılmamış Hikaye serisinin son kitabı The Originals Diriliş ile karşınızdayım. İlk iki kitapta sinir bozucu bir şekilde aşkı için savaşan Klaus bu kitapta güç için savaşıyor ve diziyi izleyenlerin aşina olduğu yüzünü gösteriyor. Kitaba adını veren diriliş dönemi aslında kitabın sonunda başlıyor. Hikayemiz 1788 yılında geçiyor. Vivianne'e sahip olamayacağını anlayan Klaus aşkını kalbine gömüyor ve New Orleans'ı yönetme fikrini aklına koyuyor. Klaus aşka dair bütün ümitlerini kaybetse de onunla beraber sevgilisini kaybeden Rebekah aşka dair umudunu hiç kaybetmiyor. 

Elijah ve Rebekah yeni aşıklarımız. Elijah'ın aşk hayatı Rebekah'nınkinden biraz daha karışık. Elijah, önceki kitapta tanıştığımız Lisette'i Klaus'dan korumak için ayrılmış ve yerine hemen yeni bir sevgili yapmıştır: Alejandra! Klaus ise bu sırada barışın hüküm sürdüğü bir şehirde çıkılabilecek en yüksek noktaya çıkıyor ve bu ona yetmiyor. Çünkü kendisi barıştan çok hoşlanmıyor, muhtemelen samimi olduğunu düşünmüyor. Zaten Klaus'un sevdiğim yanlarından birisi de bu psikopatlık durumu. Mesela New Orleans içinde eğer benim olmayacaksa tamamen yok olabilir düşüncesine sahip. Niklaus ve kardeşleri, bilindiği üzere üvey babasından korkuyor ve kaçıyorlar. Bu yüzden de Mikael ortaya çıktığında en güçlü konumda olmaları gerekiyor. Bunun yolu da bütün şehri kontrol altına almak. 


Yine önceki kitaptan tanıdığımız bir karakter olan Marguerite, Rebekah'nın kanatları altında yaşarken Klaus tarafından öldürülüyor. Bu olaydan sonra abileriyle geçirmek için sözleştikleri sonsuzluk ona artık çok uzun geliyor. Sonsuz yaşamı bir lanet olarak görse bile aslında yaşamayı seviyor. 

 Vampirlerimizi öldürebilen tek şey olan akmeşe ağacı ile ilk defa bu kitapta karşılaşıyoruz. Ama herhangi bir akmeşe ağacı değil tabiki Mistik Şelalesi'nin oradaki akmeşe ağacı olmalı. Aslında bu ağacı yakmışlar ancak ağaç yeniden filizlenmiş. İki kitaptır her şeye rağmen Klaus'u düşünen Rebekah'nın artık canına tak ettiği için akmeşe ağacından bir parçadan kazık yapıyor. 

 Klaus, Lisette'ten gerçekten nefret ediyor ama yinede iyi bir savaşçı olduğu için onu yanında tutuyor. Asıl hedefi geçen kitapta şehre ortak olan kurt adamlardan kurtulmak. Bunun için yaptıklarından sonra Elijah bir yanlış anlaşılma sonucu Klaus ile kavga ediyor ve Elijah şehri ona bırakıyor. Klaus ve Rebekah'nın artık ona ihtiyacı olmadığına inanıyor. 


Aile üyelerimiz yine birbirine düşmüşken karşılarına cadılar ve kurt adamlardan başka bir rakip çıkıyor: İnsanlar. İnsanlardan oluşan Janus Tarikatı şehri olağanüstü varlıklardan temizleyip tekrar insan insana yaşamak isteyen bir grup. Ailemiz tabiki her şeye rağmen yine bir araya geliyor. Çünkü birbirlerine karşı besledikleri kötü duygular olsa da birbirlerine çok bağlılar. Kitapta yazdığı gibi: " Ailelerinin yazgısı; her zaman ve sonsuza dek. "   


 Aslında kitaba tarafsız gözlerle bakıldığında okuyan insanların kazanmasını ister ancak ben taraflı gözlerle baktığım için Klaus'un tarafını tutuyorum.😁 Yani bazen bu seçimimden ötürü kendimi biraz kınasam da vazgeçemedim. Çünkü dehşet saçma konusunda insanlarında cadılardan, kurt adamlardan ya da vampirlerden pek farkları yok. Ama yine de bir insan olarak düşününce Janus tarikatı haklı. 
Kitabın sonu ilk bölümde anlatılıyor, kitabın kalanında o ana gelene kadar neler olup bittiği anlatılıyor. Diğer iki kitaba oranla bu kitabı daha çok sevdim; çünkü şahsen ben aptal aşık Klaus'u görmeye dayanamıyordum. Gerçi bu kitapta da aptal aşığımız Elijah ama onu anlayabiliyorsunuz bir süre sonra. Neyse üç kitaplık The Originals Anlatılmamış Hikaye serimizi böylece sonlandırdık. Sonraki kitapta görüşürüz. ❤


AİLE GÜÇTÜR.
Köken vampir ailesi bin sene evvel birbirlerine bir söz verdi. Her zaman ve sonsuza dek bir arada kalacaklardı. Ama verilen sözleri tutmak ölümsüzken bile kolay değildi.


Devamını Oku »

28.01.2017

THE ORİGİNALS DÜŞÜŞ ~ JULİE PLEC

   Kitap Fiyatı: ₺  10,26 [ 06/11/2016 ]  - Kitapyurdu 

 Bu hafta The Originals Anlatılmamış Hikaye serisinin ikinci kitabını ele alıyorum. İkinci kitap olduğu için ilk kitaba dair spoiler içerebilir. Yeni kitabımızda aradan 44 yıl geçmiş ve Mikaelson ailesi şehre hakim olmayı başarmıştır. Klaus keyfine bakarken Elijah şehri yönetiyor, Rebekah da anaç bir tavırla evi çekip çeviriyor. 1722'deki kasırgadan sonra kurt adamların çoğu şehri terk etmiş, cadılarsa bataklığa yerleşmiş. Böylece güç tamamen köken vampir ailesinin eline geçmiş. Klaus'un şehirle ilgilenmemesinin nedeni 44 yıl önce ölen sevgilisi Vivianne'e olan aşkı. Gözü yaşlı Klaus, Vivianne'in kraliçe olduğu bir şehri yönetmek istiyor ve kıza olan tutkusu hala devam ediyor. Bu yüzden de onu diriltmek için cadıların peşinde koşuyor. Ancak ondan nefret eden cadılar en çok istediği şeyi elde etmesine izin vermiyor. Önceki kitapta Elijah'ın arkadaşı olan cadıların başındaki isim Ysabelle kitabın başında ölüyor, eceliyle. 😁 Onun yerini alan kızı Lily, Klaus'un isteğini kendisi için bir fırsata dönüştürüyor. Sevdiği kadını diriltmek için her şeyi göze alan Klaus yanlış giden bir şeyler sezse bile Lily'ye hiçbir şekilde müdahale etmiyor.


 Vivianne'i diriltmeden önce Rebekah ile kavga eden Klaus kardeşinin öfkesinin hedefi oluyor ve Rebekah bu sefer intikam almak istiyor. Çünkü Klaus, hiçbir zaman onunla aynı tarafta olduklarını düşünmüyor. Ancak abisi Elijah'a garip bir şekilde saygı duyuyor. Kardeşleri arasında herhangi bir fark olmasa da Klaus bir şekilde ondan daha tehlikeli. Hatta kardeşlerinin huzurlu hayatları için de bir tehdit. Zaten Rebekah da bunu bozduğu için Klaus'a kızıyor ve intikam almak istiyor. 


 Lily, Vivianne'i diriltmesine diriltiyor ama Klaus'u da kendine bağlıyor. Yani Lily'nin parmağı kanasa Klaus'un da parmağı kanıyor. Böylece kadın kendi kendini ölümsüzleştiriyor. Vivianne dirildikten sonra Klaus tekrar aptal aşık moduna geri dönüyor. 😒 Aşık olmasıyla bir sorunum yok ama bu kadar sinir bozucu bir aşık olamaz. En sinir olduğum şey de Vivianne'i yüzyıllardır onu çeken Rebekah'dan daha çok koruması. Rebekah da köken vampir ama yine de kardeşi. Onun mutluluğunu da düşünmek ona da güvenmek zorunda ama Klaus bu duygulardan Rebekah için mahrum. Vivianne'in dirildiği  gece Elijah da saldırıya uğruyor. Saldırganlarımız ise kalp yiyen cadılar. Yani hüküm sürdükleri şehirde yeni bir tehdit var. 


 Rebekah, yeni dirilttiği sevgilisiyle evlenmek isteyen Klaus'a yardım ederken intikamını almak için mükemmel bir fırsat yakalıyor. Planını uygularken de Vivianne'in gerçek Vivianne olmadığını çözüyor. Ancak Klaus bunu Rebekah'nın şakası olarak değil, ihaneti olarak değerlendiriyor. Elijah ne kadar sevgi dolu bir abi ise Klaus da onun tersine sevgisini asla göstermeyen bir abi zaten. Sonuç olarak kardeşlerimizin arası ciddi bir şekilde bozuluyor. Rebekah ise her şeye rağmen her zaman Klaus'u düşünüyor. Elijah ise bu sırada kalp yiyen cadılarla olan savaşı kazanmak için kurt adamlarla anlaşma yapmaya karar veriyor. 


 Klaus, kardeşine haksızlık ettiğini kendi kendine anladığında Rebekah'dan özür diliyor. Rebekah da ondan özür dileyince araları tekrar düzeliyor. 💑 Zaten Klaus ve Rebekah arasındaki ilişki sevgi ve nefret arasında gidip geliyor. Lily, Klaus'a istediği şeyi ona karşı bir silah olarak vererek dahiyane bir kötülük yapıyor. Savaş sonrası şehirde bir kez daha her şeyi baştan inşa etme zamanı. Elijah'ın kurt adamlarla yaptığı antlaşma sonucu kurt adamlar şehre geri dönüyor ve köken ailemiz onların güçlenmesini istemiyor.
 Kitap gayet sürükleyici ve önceki kitaptan daha olaylı. Heyecan ögesi daha ön plana çıkmış bir durumda ve bu insanı kitaba daha çok bağlıyor. Bir dahaki kitapta görüşmek üzere. ❤

AİLE GÜÇTÜR.
Köken vampir ailesi bin sene evvel birbirlerine bir söz verdi. Her zaman ve sonsuza dek bir arada kalacaklardı. Ama verilen sözleri tutmak ölümsüzken bile kolay değildi.





Devamını Oku »

21.01.2017

THE ORİGİNALS YÜKSELİŞ ~ JULİE PLEC

   Kitap Fiyatı: ₺  11,37 [ 06/11/2016 ]  - Kitapyurdu 

  En bi sevdiğim dizinin kitabıyla karşınızdayım : The Originals! Aslında kitabın diziyle bir alakası yok. Kitap 18. yüzyılda geçiyor, dizi ise günümüzdeki hallerini anlatıyor. Karakterlerimiz vampir olduğu için bu durum garipsenmiyor tabiki. Kitabın yazarı Julie Plec aynı zamanda dizinin de yaratıcısı ve senaristi. The Originals dizisi The Vampire Diaries dizisinin yan dizisi olarak başlamış olsa bile benim için boynuz kulağı geçti. 😁 The Originals Anlatılmamış Hikaye serisi üç kitaptan oluşuyor ve son kitabı da yakın zamanda dilimize çevirilerek seri tamamlandı. Dizi ise hala devam etmekte ve mart ayında dördüncü sezonuna başlayacak. İlk kitap olan Yükseliş de Mikaelson ailesinin 1722 yılındaki maceralarını anlatıyor. Hemen aile ağacını alta bırakıp kitabı anlatmaya başlıyorum.


Esther Mikaelson çok güçlü bir cadı ve ailesini kurt adamlardan korumak için onları vampire dönüştürüyor. Kurt adamlar ile vampirler arasındaki düşmanlığın nedeni de Esther'in bir kurt adamla Mikael'ı aldatması. Kocası Mikael, Niklaus'un gerçek babası değil ve bu yüzden Mikael ondan da nefret ediyor. Zaten vampire dönüştüğü için Mikael, dönüştürdüğü için de Esther pişman oluyor. Çocuklarının birer canavara dönüştüğü, hayatlarını kurtarmanın korkunç bir hata olduğu inancıyla onlara sırtını çevirmiş ve Mikael bir vampir olarak vampir avcısı olmuş. 


Ailemiz köken vampir olduğu için ölüm onlara uğramıyor ancak Klaus'un hançerleri onları donduruyor ve böyle durumlarda tabuta kaldırılıp yanlarında gezdiriyorlar. Mikaelson kardeşler bin sene önce verdikleri " Her zaman ve sonsuza kadar. " sözünü tutmaya çalışıyor. 


   Öncelikle Finn ve Kol'un adı kitapta bir ya da iki kez geçiyor. Çünkü kendileri Klaus'u kızdırmış ve hançerlenmiş durumda tabutlarında yatıyor. Zaten Klaus kızdığı zaman kardeşlerini bu hançerlerle tehdit ediyor. Çünkü Klaus yarı üvey kardeş olduğu için bu ailenin bir parçası olmadığına dair bir inanca sahip ve bu da köken vampirlerimizi bölüp tehlikeye atıyor. Bela her zaman Klaus'un olduğu yerde. Bazen pervasızlığı bazen hırsları ailemizin başını belaya sokuyor. Elijah bir baba gibi kardeşlerini koruyup kollamaya çalışıyor. Aslında hepsi birbirini koruyup kollamaya çalışıyor ama Elijah bunu daha asil daha uzlaşmacı yollarla yapmaya çalışıyor. Elijah uyum sağlamak ve iyi geçinmek konusunda oldukça başarılı.


  Mekanımız New Orleans. Köken ailemiz 9 yıl kadar önce gelmiş aslında buraya ancak Mikael'dan kaçtıkları için çok göze batmamaya çalışıyor ve şehirde huzurlu bir şekilde yaşamak için cadılarla anlaşma yapıyorlar. Vivianne buradaki cadı-kurt adam melezi olarak şehirdeki barışı sağlamak için bir kurt adam ile evlenmek üzere. Tam da bu sırada Niklaus kıza gönlünü kaptırıyor ve ipler burada kopuyor. Çünkü Elijah tam şehirde kendilerini üstünlük sağlamak için planlar yaparken Klaus bunları bilinçsizce bozuyor. Gerçi bilse de bozardı muhtemelen, çünkü kendisi emir almaktan ve başkalarının planına uymaktan pek haz etmiyor.

  Cadılar bile her ne kadar büyüye saygı duysa da onları vampir yapanın bir büyü olduğunu unutarak 'lanetli' varlıklar olarak lanse ediliyorlar. Bu yüzden yıllardır yaşadıkları şehirde kendilerine ait bir evleri bile yok. Bu yüzden de şehirde güç kazanmaya odaklanıyorlar. Elijah kendileri için arazi bakarken Rebekah da insan ordusundaki yüzbaşıyı tavlayarak bir insan ordusu ( böyle söyleyince de bir garip oluyor 😁 ) elde etmeye çalışıyor. Niklaus ise kendisinin deyimiyle bir imparatorluk kurma peşinde bambaşka planlar yapıyor. Aslında Klaus kitapta daha çok aşık yönüyle ön planda. Onu rahatlatan ve sakinleştiren tek şey resim yapmak. Resimlerini bile aşkıyla yapıyor. Bu kadar acımasız bir adamın böyle bir aşık olacağını düşünmüyor insan. Rebekah da aşık oluyor ve bazen bu aşka çok fazla kapıldığını düşünüyorsun. Klaus bu duruma sinirlenip Rebekah'yı gümüş hançerle tehdit ediyor, yani durum ciddi biraz. Aslında Klaus bence ailesinin başkalarını sevmesinden hoşlanmıyor. Kendini diğerlerinden daha üstün görüyor, narsizm var yani. Kitapta öyle bir yer var ki diziyi izlemesem orada Klaus'tan kesin nefret ederdim. Klaus sevgili aşkı Vivianne'in mutluluğunu Rebekah'nın mutluluğundan üstün tutuyor bir yerde. Ancak kitabın sonunda görüyoruz ki sadece kardeşini kızdırmak için yaptığını anlıyoruz. Zaten Vivianne istediğini yapmayınca da büyük bir hayal kırıklığı ile ondan vazgeçiyor. Sonuç olarak kardeşler birbirlerini ne olursa olsun koruyorlar ve bin sene önce verdikleri sözü tutuyorlar, her ne kadar zor olsa bile.


 Kitap gayet sürükleyici, komik. Özellikle Rebekah çok tatlı. Elijah da oldukça onurlu, asil bir adam. Plec'in dizi için bu kadar mücadele etmesine değdiğini düşünüyorum. Kitap da gayet güzel olmuş zaten. Televizyondan tanıdığım karakterlerin öncesini anlatan bir kitap beni onlara daha da yakınlaştırdı. Aralarındaki bağı daha da anlamlı hale getirdi. Ancak kitap az geldi, yani biraz daha bir şeyler olmasını bekliyor insan ama hemencecik bitiveriyor. Neyseki iki kitabı daha var. Bir sonraki kitapta görüşmek üzere. ❤

AİLE GÜÇTÜR.
Köken vampir ailesi bin sene evvel birbirlerine bir söz verdi. Her zaman ve sonsuza dek bir arada kalacaklardı. Ama verilen sözleri tutmak ölümsüzken bile kolay değildi.


Devamını Oku »