1)Evcilik Oyunu (Yorum için tıklayınız.)Bir önceki kitapta yan karakterlerden biri olarak okuduğumuz Bayan Miranda Mabberly, Emmaline'in eltisinin erkek kardeşiyle evlenerek kontes olmak üzeredir. Kayınvalidesi Leydi Oxley bu durumdan hiç memnun değildir, ama kızımızın babası zengin olduğu ve tek çocuk olduğu için evlenmelerine izin vermiştir. Ancak bu her yerde kızı aşağılaması için bir engel teşkil etmemektedir. Kont da zaten kızla parası için evlendiği için bu durum umurunda değildir. Miranda'nın Leydi Oxley'ye katıldığı tek bir şey varsa eğer o da bu evlilikten duyduğu memnuniyetsizliktir. Sonra Lord Sedgewick'in hovarda arkadaşı Lord Jack Tremont'un operada 'yanlışlıkla' kızımızı öpmesiyle bu evlilik tarihe karışıyor. Yani ilk kitabın sonunda patlayan skandalla başlıyor kitabımız.
2)Serserim Benim
3)Mektubumu Aldın mı? (Yorum için tıklayınız.)
4)Siyah Elbisenin İtirafları (Yorum için tıklayınız.)
5)Kırmızı Elbisenin Hatıraları
6)How I Met My Countess
7)Mad About The Duke
8)Lord Langley Is Back In Town
8.5)Mad About The Major
O günden sonra babası kızını şehirden sürüp taşraya gönderiyor ve okuyucunun karşısına 9 yıl sonra Kibar Bayanları Eğitme Kurumu'nda bir öğretmen olarak çıkıyor Miranda. Ancak adı artık Miranda değil, Bayan Jane Porter. Ve okullarında bir öğrenci olan Leydi Arabella bir seyis ile öpüşürken yakalandığı için kuzini tarafından okuldan alınacaktır. Bu genç hanımın kuzini ise Lord Jack Tremont'tan başkası değildir!😁
9 yıl sonra ilk defa karşılaştıklarında Jack, kızı tanıyamaz; ancak ondan etkilenir. Ama öyle romantizm başlamıyor hemen, hatta üstüne aralarında küçük bir atışma geçiyor. Bu karşılaşmadan 3 ay sonra ise Miranda, babasından kalan mirasıyla huzurlu bir yaşam sürmek için okuldan ayrılır. Ve yeni satın aldığı eve doğru Kent'e gidecekken üç öğrencisi de (Bayan Felicity ve Thalia Langley, ve kuzinleri Leydi Philippa Knolle) Kent'e yaz tatili için gideceklerini belirterek öğretmenlerinden kendilerine eşlik etmesini istiyorlar.
Bayan Porter ve öğrencileri fırtınalı bir gecede öğrencilerin görmek için ölüp bittiği bir kaleye sığınıyor ve tesadüfen evin sahibi Jack Tremont çıkıveriyor! İşte ben buna kader derim!😂 Ve fırtına kraliyete ait olan, daire çapı 9 metreyi bulan bir meşeyi yıkıp avlunun tek çıkış kapısını kapatıyor.
Aksiyon dolu, eğlenceli ve kesinlikle zekice yazılmış. Sevmediğim bir tane bile karakter olmadı. Kaderin tesadüflerden değil de insanların planlarından etkilendiğini göstermesi çok hoşuma gitti. Plan yapan insanlar varken kimin aptal tesadüflere ihtiyacı vardır ki? 😁 Elizabeth Boyle okudukça bana kendini daha çok sevdiriyor, darısı diğer kitaplarının başına.
Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder