15.03.2018

ASİ KIZLARA UYKUDAN ÖNCE HİKAYELER ~ ELENA FAVILLI ve FRANCESCA CAVALLO

 Dünyanın asi kızlarına:
Daha fazlasını hayal et
Daha fazlasını iste
Daha çok mücadele et
Ve kuşku duyduğun zamanlarda unutma:
Sen haklısın.

   Kitap Fiyatı: ₺ 20,31 [ 09/04/2017 ]  - İdefix  
 
100 olağanüstü kadının masalı. Matematikçiden süper modele, ilkokul öğrencisinden kraliçeye, korsandan başbakana, dövme sanatçısından casusa, anayasa mahkemesi yargıcından kaşife 100 olağanüstü kadının hayatı masallaştırılarak anlatılıyor. Küçük kızlarımıza cesaret versin, güçlü olmak istediklerinde önlerinde hiçbir şeyin duramayacağını bilsinler diye. Cinsiyetlerinin önlerinde engel olmadan yaşayabileceklerini, karşılarına çıkan engelleri aşmak için güçlü olmaları gerektiğini görsünler diye yazılmış bir kitap. 

 Asi Kızlara Uykudan Önce Hikayeler, kadınlar daha özgür bir dünyada yaşayabilsin diye atılmış küçük ama temel bir adım. Çocuklarımıza gerçek mücadeleleri onların karakterleri otururken anlatmalıyız ki büyüdüklerinde prenses olmak istedikleri hayali bir dünya aramasınlar. Önlerine gerçek ve yüksek bir hedef koyup o hedefe ulaşmak için, hayallerini gerçekleştirmek için çaba göstersinler. Prenses olamayacaklarını ve dünyanın kadınlara prensesler gibi davranmadığını öğrendiklerinde hayal kırıklığı yaşamasınlar diye bu kitabı onlara okumalıyız. Çünkü bu dünyada en büyük mücadeleyi veren varlık kadınlardır. Kadınlar, tarihin çok büyük bir kısmında özel alana tıkılıp nüfus sayımlarında bile yer edinememiş varlıklardır. Kadınlar ayaklarının altında cenneti taşıyan ama sırtından sopa karnında sıpa eksik edilmemesi gerektiği düşünülen varlıklardır. Çünkü kadının kendi bedeni üstünde hakkı yüzyıllarca yok sayılmıştır. Kadın yeni yeni kendine bir varlık alanı oluşturmaya başladı. Ve bu varlık alanını açmak zorunda olduğu yer erkeklerin dünyası.
 Erkeklerin kadınlar üzerindeki tahakkümünü kırmak için küçük kızlarımıza hatta erkeklerimize de bu kitabı okutmalıyız. Çünkü kadının sırtından sopa karnından sıpayı eksik etmemesi gerektiğini öğreten de çoğu zaman bir annedir. Erkek bu ilke etrafında hem kendi hayatını hemde kadının hayatını şekillendirir. İşte bu yüzden erkeğin öğrenmesi gereken ilk şey kadına saygı duymaktır. Kadına ilk önce kadın olarak değil, insan olarak görmesi gerektiğini öğretmelidir. Bir kadının gece sokağa çıktığında "aranmadığı", eğlenmek isteyebileceği ya da hava almak isteyebileceği öğretilmelidir bir erkek çocuğuna. Pozitif ayrımcılığın değil, eşitliğin öğretilmesi gerek. 
 Dünya kadınların önüne kırmızı halılar sermiyor, çamurlu bir yol çıkarıyor karşılarına. 8 Mart Emekçi Dünya Kadınlar Günü de aslında bu çamurlu yolun bir sonucu. 8 Mart 1857'de 129 kadın işçinin fabrikada yanarak can vermesi 21. yüzyılda indirim çılgınlıklarıyla "anılmaya" başlandı. Bu çok acı bir tablo. 19. yüzyılda erkeklerin dünyasında yer edinmeye çalışan 129 kadının ölümü bugün kadınların mağazalarda indirim almasına yarıyor. Kapitalizm her şeyi ele geçirdiği gibi ölümü bile ele geçirebiliyor. İşte bu yüzden kızlarımızın, erkeklerimizin bu kitabı okuyup kadınların verdiği mücadeleyi görmesi gerekiyor. Kitap küçük çocukların hayal edebilmelerini sağlamak adına basitleştirilmiş bir dil kullanmış. Her kadın için bir sayfa ayrılıp hemen yan sayfasına da bir çizimi yerleştirilmiş. 

 Kadının güzellik objesi ya da iyilik abidesi olarak gösterilmediği ender kitaplardan birisi. Yani kadının toplumun yüklediği sıfatlardan sıyrıldığı ve gerçek yüzünün de gösterildiği bir kitap. Süper model Alek Wek, sen güzelsin diyor. " Farklı olmanda bir sorun yok, utangaç olmanda da. Çoğunluğa uymak zorunda değilsin. " Kaç anne-baba bunu çocuğuna söyler ya da hissettirebilir ki? Bunu öğrenen, anlayan çocuk farklılıklarla yaşamayı da öğrenir. Böylece toplumda ötekileştirme diye bir şeye katkıda bulunamaz. Bir kadın halterci olan Amna Al Haddad, kız olmanız erkekler kadar, hatta onlardan daha güçlü olamayacağınız anlamına gelmiyor, diyor. Bunun farkında olan bir kız çocuğu büyüdüğünde mücadeleden kaçar mı? Asla. Üstelik cinsiyetinden gurur duyar. Kendine olan güveni artar. Kendi ülkesinde mahkun olan Ang San Su Li'nin hikayesini okuduklarında yaşadıkları ülke için bir şeyler yapma cesaretini daha çok bulurlar kendilerinde. 
 Klasik masal anlayışını yıkan muhteşem bir kitap. Beyaz atlı prensler yok; başlarının çaresine bakabilen, tarihe adlarını kazıyan, manikürlü tırnaklarıyla ya da nasır tutmuş parmaklarıyla bir yerlere gelen kadınlar var. Son olarak az sayıdaki animasyoncu kadınlardan biri olan ünlü Brave animasyonunun yaratıcısının sözlerini aktarmak istiyorum. " İşte o zaman, filmlerdeki prenseslerin neden o kadar çaresiz olduğunu anladım; çünkü hepsi erkekler tarafından yaratılmıştı. " 

 Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder