24.02.2018

AMOK KOŞUCUSU ~ STEFAN ZWEİG

    Kitap Fiyatı: ₺  4,32 [ 02/01/2018 ]  - Kitapyurdu     

 Amok Koşucusu 1922 yılında yazılmış ve o zamanlar oldukça revaçta olan ırkçılık konusunu işleyen bir metindir. Zweig, ırkçı davranışların beyaz insanı nasıl etkisi altına aldığını anlatmış bu kitabında. Yine muhteşem psikolojik tahliller yaparak yazmış metni.

 Kitapta karşımıza çıkan ilk karakter genellikle olduğu gibi ana karakterimiz değil. O sadece ana karakterin öyküsünü anlattığı birisi. Zweig, böyle yaparak okurlarını da ana karakterin dinleyicisi haline getiriyor.


 Hindistan'dan Avrupa'ya giden kalabalık bir gemide yalnız kalabileceği bir yer bulan ilk karakter, ana karakterimizle burada karşılaşır. Gemidekilerden saklanan, onlara katlanamayan yolcumuz beyaz bir doktordur.

 İlk başta Zweig bizlere yardımseverliğin sınırlarını hatırlatıyor. İnsanlar diğerlerine nereye kadar yardım ederler?

 Doktorumuzun başından geçen olay Hindistan'da yaşanmış. Hamile ve beyaz bir kadın bebeğini aldırmak için doktora gidiyor. Ancak bunun duyulmasını istemiyor. Bunun için doktora para teklif ediyor ve doktor bu duruma sinirleniyor. Hintlilerin ona minnet ederek yardımı için bir nevi yalvarmalarına alışkın olan doktor, kadından da aynı tavırları bekliyor. Ama burada doktorun gözden kaçırdığı bir durum var. Kadın da doktor gibi bir beyaz. Yani kadın da Hintlilerin hayranlık duyduğu, minnet ettiği birisi. Bu nedenle de kadın ve doktor arasında bir üstünlük çakışması yaşanıyor. Kendi çevrelerinde diğer insanlardan üstün olduğunu hisseden ve bu durumdan memnun olan ikili birbiriyle çatışmaya giriyor. Irkçılığın insanları nasıl tatmin ettiğini anlatıyor bize Zweig. İki karakterde birbirine meydan okuyor diyebiliriz.

Doktor, kadının 'küstah' tavrı nedeniyle ona yardım etmeyi reddediyor. Ancak kadın yanından ayrıldıktan dakikalar sonra pişman oluyor ve amok koşusu başlıyor. Stefan Zweig, kitabında amok kavramını anlamsız bir saplantının krize dönüşmesi hali olarak tanımlamış.

 Hintlilerin arasında yaşayarak elde ettikleri üstünlük duygusunu birbirine uygulamaya çalışan iki beyazı anlatan yazar yaşanılan duygu durumları oldukça iyi aktarmış. Zweig aslında insanlara zorla empati yaptırıyor da diyebiliriz. Çünkü onun kitabını okuyup kendini karakterlerin yerinde hissedemeyecek bir insanın olduğunu düşünmüyorum.

 Kitapta işlenen konuların sıralaması oldukça titiz bir şekilde yapılmış ve bütün konular acı gerçekleriyle aktarılmış. Yani gerçekçi ve insanı düşünmeye iten bir yapıt. 

 Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder