23.09.2017

FİDYE ~ JULİE GARWOOD

   Kitap Fiyatı: ₺  20,37 [ 08/01/2017 ]  - Kitapyurdu   

Bir başka Julie Garwood kitabıyla karşınızdayım. 544 sayfa başta bir insana kaç günde biter acaba dedirtse bile 2 günde bitiveriyor. Hatta kitabı kapatıp ara verdiğinizde acaba ne olacak, diye sordurtuyor insana. Bir polisiye romanı değil ancak eğlenceli ve iyi yazılmış bir tarihi aşk romanı. Merak ögesini oluşturan ise karakterlerimizin ilişkileri.

 Yazar kitabın tanıtımında her ne kadar iki aşk hikayesi vaat etse de bir çiftimiz oldukça eksik anlatılıyor. Göz önünde olan çiftimiz Brodick ve Gillian'ın yolları tamamen kaderle bağlanmış. Ben kadere çok inanan biri değilimdir, yani kaderimizi biraz da yaptığımız tercihlerin belirlediğine inanırım ama bir aşk romanı okurken bu gerçeği biraz göz ardı edebiliyorsunuz.

 Kitap Gillian'ın küçüklüğünü anlatarak başlıyor. Küçük Gillian bazen çok zeki bazense aptalın teki oluyor; arası yok. Çocukken evlerine yapılan bir saldırı sırasında Gillian bütün ailesini kaybediyor; babası ölüyor (annesi zaten ölmüş), kaçarken ayrı düştüğü ablası da kayboluyor. Böylece Gillian amcasının yanına gönderiliyor ve orada büyüyor.

 Diğer aşk hikayemizin kahramanı ise Ramsey Sinclair ile Bridgid KirkConnell. Ramsey'in babası, Bridgid'e, babasının iyi bir savaşçı olması nedeniyle, eşini seçme hakkı vermiş. Ramsey ve Bridgid de aldığı evlilik tekliflerini iletirken tanışıyorlar. Açıkçası Bridgid'i, Gillian'dan daha çok sevdim ve Ramsey'i de Brodick'ten.😁 Ancak yazar Ramsey ve Bridgid'i kitabın ortasına doğru olaylara dahil ediyor hatta aşklarını da kitabın sonlarında yaşatıyor. Bu durum beni üzse de Brodick ve Gillian'ın da iyi bir ikili olduğunu söylemeliyim.

 Gillian kardeşini aramak için bir İngiliz olarak İskoçların ortasına düşüyor. Önceki kitaptan tanıdığımız Ian Maitland'ın oğlu Alec'i kurtarıp İskoçların gözüne giriyor. Zaten Brodick ile de Alec'in koruyucusu olması vesilesiyle tanışıyor. Şimdi kitap iyi dediysek hiç saçma bir şey de yok demedik, Gillian daha Brodick'i görmeden adamın hançerinden elektrik alıyor. Dur, bir adamı gör değil mi? Yok, hançer çok etkiledi onu. Neyse bunu geçtim, kitapta bazı cinsiyetçi söylemler de mevcut. Bu durum beni biraz rahatsız etti. Yani mesela şöyle diyor yazar: Genç adamın ürkmüş bir kadın misali beti benzi atmıştı. Sadece kadınların mı beti benzi atar? Ya da erkekler ürkemez mi?

 Irk konusuna döndüğümüzde ise İngilizlerin ve İskoçların eskiden birbirlerinden hoşlanmadıklarını biliyoruz. Ancak annesi de İngiliz olan bir çocuk için Alec İngilizlere karşı oldukça önyargılı. Hatta Maitland askerleri de öyle. Burası da biraz saçmaydı, çünkü İngiliz bir kadın önemli bir konum elde ettiğine göre önyargıların bu kadar sert olmaması gerekirdi, diye düşünüyorum.

 Kitabın başrolü Gillian da bir başka kainat güzeli. Sanırım Garwood sırada kadınların büyük aşklar yaşayamayacağını düşünüyor. Ya da erkeklerin gözlerinin güzellikle kör olduğunu ima etmeye çalışıyor, bilemiyorum.

 Gillian güzel olur da Bridgid durur mu? Durmaz. O galaksi güzeli, bir de zeki. Sevdiği bey de kızların gerçek anlamda peşinden koştukları biri. Brodick de yakışıklı ama korkutucu. Ramsey öyle mi? Değil. O yakışıklı, kibar, anlayışlı bir adam. Brodick ne kadar düz bir karakterse Ramsey de o kadar karmaşık bir karakter. Bu karmaşıklık ilgi çekici gelse yazarımız, Sayın Julie Garwood hanımefendi, bunu başarıyla görmezden geliyor.😔 Neyse üzülmeyeceğim, hayır ağlamıyorum gözüme toz kaçtı...😭

 Her şeye rağmen yazarın iyi kitaplarından biri olduğunu kolaylıkla söyleyebilirim. Akıcı, tatlı ve bazen oldukça komik ve ilginç olan güzel bir kitaptı. Hatta bittiğinde keşke 544 sayfadan çok daha fazla olsaydı dedim ben. Neyseki serimizin son bir kitabı daha var, gerçi incecik ama olsun. Belki Ramsey ve Bridgid görürüm...😢

 Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder