Lisenin son senesi ve karakterlerimizi üniversite telaşı sarmış durumda. Sanki başka dertleri yokmuş gibi! 😁 Serena'nın New York'da artık tek bir arkadaşı bile olmadığından Dan gibi (ona göre) farklı biriyle takılmak hoşuna gidiyor. Dan, fazla drama seven bir arkadaşımız. Hayallerle dolu dünyasında Serena'ya hasta bir şekilde takıntılı. Serena bu durumdan rahatsız olmaya başlasa da hala kibarlık yapmaya devam ediyor. Aslında o, Nate ve Blair ile olan arkadaşlığını özlüyor. Kitapta da hatırlatıldığı gibi, ailelerine yakalanmadıkları sürece dilediklerini yapabilirler ve Serena'nın hatası da okul hayatını mahvetmiş bir şekilde ailesine yakalanmak olmuştu.
Blair'e gelince, her ne kadar hayatının her dakikasını bir film gibi yaşamak istese de yaşadığı hayatının arkası yarın kuşağı bir pembe diziden farkı yok. Hala Serena'dan nefret ediyor, aslında ona kızgın ve biraz da kıskanç. Çünkü Serena'nın bir şeyleri yapmak için çabalamasına gerek bile yok, o her şeyi elde edebilir. Serena ile arasındaki en büyük fark Serena uyum sağlamayı bilirken Blair her şeyin planladığı gibi olması için uğraşıyor. Blair neredeyse bütün hayatını planlamış ve o, buna göre adımlar atarken Serena daha çok o anın gerektirdiği gibi yaşıyor.
Nate ise Blair'in aksine geleceğini henüz 17 yaşındayken planlamak istemeyen sisteme isyan eden bir arkadaşımız. Hatta şu sıralar Amerika'da çok moda olan gap olayını yapmayı düşünüyor. Peki nedir bu gap olayı? Üniversiteye başlamadan önce bir ya da birkaç yıl ara verip yabancı dil öğrendiği, dünyayı gezdiği ya da kendisine katkısı olacağını düşündüğü herhangi bir şeyi yaparak geçirdiği bu zaman dilimine gap deniyor. Hatta duyduğuma göre Obama'nın kızı da gap yapmayı düşünüyormuş. Kitap boyunca Blair'i görmezden gelen Nate Jenny ile tanışınca değişmeye başlıyor.
Dan'in küçük kardeşi Jenny ise sosyete hayatına uyum sağlamak için her şeyi yapıyor. Serena'nın peşinde dolanmaya devam ediyor ve onu adeta bir Tanrıça olarak görüyor. Kendine onu örnek alıyor aslında.
Bu kitapta Blair'ın üvey babası Cyrus'un oğlu Aaron ile tanışıyoruz. (Biraz Osmanlı'da isim söyler gibi oldu ama neyse. 😁) Aaron, Blair'in hayatına adeta bir bomba gibi düşüyor. Bomba derken yani kızın nefret ettiği her şey sanki onda toplanmış gibi.
Benim dizide en sevdiğim karakter olan Chuck ise resmen kitapta yok! 😢 Sadece son bir iki sayfada onu da unutmadığını göstermek için bir şeyler yazmış kadın. Yazık... Bu durum beni oldukça üzdü. Neyse...
Karakterlerimizin attığı geleceğe yönelik adımların sonucunu önümüzdeki kitapta göreceğiz artık ve bence Serena önümüzdeki kitapta daha heyecanlı bir hayata sahip olacak.😉 Bir sonraki kitapta görüşmek üzere. ❤
"Beni sevdiğinizi biliyorsunuz."
1-Dedikoducu Kız (Yorum için tıklayınız.)
2-Beni Sevdiğini Biliyorsun (Yorum için tıklayınız.)
3-Tek İstediğim Her Şey (Yorum için tıklayınız.)
4-Çünkü Ben Buna Değerim (Yorum için tıklayınız.)
5-Ben Böyle Severim (Yorum için tıklayınız.)
6-İstediğim Sensin (Yorum için tıklayınız.)
7-Kimse Daha İyisini Yapamaz (Yorum için tıklayınız.)
8-Hiçbir Şey Bizi Bir Arada Tutamaz (Yorum için tıklayınız.)
9-Anca Rüyanda Görürsün
10-Sana Hiç Yalan Söyler Miyim?
11-Sakın Beni Unutma
12-O Sen Olmalıydın
13-Seni Daima Seveceğim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder