4.08.2022

DİLENCİLER VE KİBİRLİLER ~ ALBERT COSSERY

  "Hayatı yaşamadan öğretmek cehaletin işlediği en ağır suçtu."

  Kitap Fiyatı: Kütüphaneden aldım.  
 
 Albert Cossery Mısır'da doğmuş ancak hayatının çoğunu        Fransa'da geçirmiş ve sadece Fransızca yazmış bir yazar. Batı'da anarşist yazar olarak da tanınıyor. Nil'in Voltaire'i olarak da anılıyor. Yazdığı sekiz romanından ikisi dilimize çevrilmiş durumda. Dilenciler ve Kibirliler ile yazar toplumun görülmek istenmeyen kısmını, aylaklarını, anlatıyor. Kitabın orijinal adı Proud Beggars, yani Gururlu Dilenciler ancak nedense dilimize Dilenciler ve Kibirliler olarak çevrilmiş. Bence bu bir hata, çünkü kitapta dilenci olarak sunulan herkes hayatından gurur duyuyor diyebilirim.

"Hiçbir şeyin olmadığı yerde kopan fırtınalar boşunadır. Gohar'ın dayanma gücü bu mutlak mahrumiyetten geliyordu; yıkım karşısında kaybedecek hiçbir şeyi yoktu."

 Kitaptaki karakterlerin çoğu sistemin dışında, otorite ile problemleri var. Mısır'dayız. Kitabın baş karakteri diyebileceğimiz Gohar, eski bir akademisyen. Alanı ise felsefe. Gohar, sistemden çıkmak için işi bırakmış ve kendini uyuşturucuya vermiş. Az eşyayla mutlu ve fakirliğiyle mutlu olan bir adam. En büyük hayali ise Suriye'ye gitmek; çünkü orada uyuşturucu serbest. Zaten başı da uyuşturucu sevdasından yanıyor. Çünkü kitaptaki asıl macera Gohar'ın uyuşturucu krizi sırasında bir fahişeyi öldürmesiyle başlıyor. 

"Bir sokak serserisi kadar yoksul olsa da, toplumsal konumu itibariyla üstündü. Çünkü şunu unutmamak gerekir ki El Kordi sonuçta bir devlet memuruydu, toplumun üst sınıfına mensuptu."

 El Kordi ise bakanlıkta çalışan yozlaşmış bir devlet memuru. En büyük derdi kahraman olmak. Asil olmak için mutsuz ve umutsuz olmak gerektiğine inanıyor. Dünyanın sefil bir halde olduğunu düşünüyor ve yazar bu fikirleri Batılı kitaplardan aldığını söylüyor. El Kordi için toplumsal adaletsizliğin takipçisi de diyor yazarımız. Verem olmuş hayat kadını bir sevgilisi var. El Kordi'nin Naile ile sevgili olmasının nedeni de dünyanın sefilliğini temsil eden, kurtarılmaya muhtaç bir kadın olması.

"Özgürlük soyut bir kavramdı ve bir burjuva önyargısından ibaretti. Yeghen, özgür olmadığına asla inandırılamazdı."

 Yeghen, Gohar'ın en büyük hayranı ve uyuşturucu kaynağı. Yeghen otellerde yaşayan ve para için annesinin öldüğü ve cenazesi için para gerektiği yalanını dahi söyleyebilecek biri. Soyut bir dünyada yaşıyor ve sürekli gülmek için - mutlu olmak için kendi kendine sebepler buluyor. (Not: Yukarıdaki alıntı Yeghen hapse girdiği zamanki düşüncelerinde geçiyor.)

"Polisten korkmak için kaybedilecek bir şeylerin olması gerekir, ancak burada hiç kimse bir şeylere sahip değildi. En ağır ve insanlık dışı yoksulluk her yerdeydi; dünyada, merkezi otorite temsilcisinin saygı uyandıramayacağı yegane yerdi burası."

Mısır'da eşcinsel olmanın zorluklarından da bahsediyor Cossery. Örneğin cinayeti soruşturan polis amiri Nureddin eşcinsel ve her yerde gerçeği ortaya çıkarmaya çalışırken kendi gerçeğini saklamak için de elinden geleni yapıyor. 

"Her gün türlü biçimlerde işlenen suçlar arasında; savaşlar, katliamlar, baskılar arasında bu suçun ne önemi vardı?"

 Kitapta otorite, devlet, zenginler çok fazla eleştiriliyor. Bana biraz da cinsiyetçi bir kitap gibi geldi. Ya da yazar "Doğulu" mantığını göstermek için karakterlerine cinsiyetçi düşünceler yüklemiş demek daha doğru olabilir. Ki zaten kitabın da oryantalist ve dolayısıyla yazarın da (Mısır doğumlu olması nedeniyle) self-oryantalist olduğunu düşünüyorum. Yani bana kalırsa Albert Cossery kökenleri dolayısıyla bir self oryantalist. Çünkü kitabın içinde Doğuluların mantığının olmadığına, zeki olmadığına, cinselliğe düşkün olduklarına dair söylemler var. Bu kısımları şöyle örneklendirmek istiyorum hatta:

  • "Kendisini iyi hissetmesi için yatağında en az üç kadına ihtiyacı olan bir adamdı. Gerçek bir Doğu zorbasıydı."

  • "Bu cinayet, incelikli bir akıl yürütme, sinsi bir zeka gerektiriyordu ve sadece eğitimli, hatta Avrupai kültüre sahip birinin işleyebileceği türdendi. Bu tip suçlara Batı edebiyatında rastlanıyordu."

"Gohar kendisini yakalamak için seferber olacaklarını biliyordu - bir fahişenin öldürülmesi onların gözünde iğrenç ve insanlık dışı bir eylem olduğu için değil, yalnızca otoriter düzenlerini bozduğu için." 

 Toplumda görmek istemediğimiz insanların (uyuşturucu bağımlıları,fahişeler, dilenciler vs.) hikayelerini anlatıyor Cossery. Bir yandan da kadınlara karşı olan tutumunda rahhatsız ediciydi. Onun dışında adalet ve suç kavramlarını sorgulatan bir kitap. Zenginlerin mutlu olmamak için çok fazla şeyinin olduğunu, fakirlerin ise çok fazla şeyi olduğunu anlatmaya çalışıyor. Zenginliği küçümsüyor, onlara acıyor; fakirliği ise övüyor. Madem fakirlik o kadar övünülecek bir şeydi dönseymiş Mısır'a Fransa'da ne işi varmış? Her neyse... Kitap fena bir kitap değil ama çok çok da beğenmedim. 


 Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder