21.12.2024

KARA KEŞİŞ ~ ANTON ÇEHOV

"Aşağıda balkonun altında serenat çalıyor, kara keşişse kulağına bir dahi olduğunu ve sadece zayıf insan bedeninin artık dengesini yitirdiği ve deha için kabuk görevini daha fazla yerine getiremediği için ölmekte olduğunu fısıldıyordu."


 Rusya'dayız. Çehov'un gördüğü bir rüya üzerine 1894 yılında yazdığı bir öykü. Felsefe doktoru olan Andrey Vasiliç Kovrin hava değişimi için tüm Rusya'nın tanıdığı bir bitki yetiştiricisi olan Pesotski ve kızı Tanya'nın evine gidiyor. Kara Keşiş de sadece Kovrin'in bildiği ve nasıl öğrendiğini bile unuttuğu bir efsane. Peki Kara Keşiş aslında kim? 

"Bizim işte asıl düşman ne tavşan, ne mayıs böceği, ne de don, asıl düşman "başkası"dır."

Pesotski'nin adı Yegor Semyonıç (malum Ruslar'da takma ad gerçek adlarından bambaşka oluyor). Bir atın elma ağacına bağlanması ile küçük bir kriz çıkıyor çünkü Semyonıç'a göre bu ağacı incitiyor. Yani Kovrin'in geldiği evin sahibi işine çok değer veren ve hatta vefatından sonra bahçesine olacaklardan endişelenen biri. Pesotski'nin misafiri Kovrin de sürekli çalışıyor. Çalışmadığı zamanlarda çalışacağı zamanların hayalini kuruyor ve hiç uyumuyor. Gündüzleri yarım saat uyursa bütün gece gözüne uyku girmiyor. Bir biliminsanı ünvanı ile anılan Kovrin, evin kızı Tanya'nın da hayranlığını kazanır. Daha sonra Tanya ile evlenen Kovrin'in gerçek problemi de karısı tarafından keşfedilir ve Kara Keşiş'in gerçeği ortaya çıkar. 

"Biliminsanları şimdilerde dehanın delilikle akraba olduğunu söylüyor. Dostum, sadece sürüden ayrılmayan sıradan insanlar sağlıklı ve normaldir."

Çehov'un öyküleri ince olmasına rağmen derin anlamlarla yüklü olur. Gördüğü bir rüyadan yola çıkarak yazdığı bu öyküde delilik ve dahilik arasındaki sınırda delilik tarafına atladığında mutlu bir karakteri ele alıyor: Andrey Vasiliç Kovrin. Dehası sanrılarının etrafında dolanıyor Kovrin'in. En büyük korkusu sıradan olmak. Belki de günümüz insanları ile Vasiliç'in en benzer yanı bu: Sıradan olma korkusu. Ancak Kovrin bunun uç örneği olduğu için onun narsist olduğunu söyleyebilirim sanırım. Mental sağlığın ön planda olduğu bir öykü. Oysa ülkemizde mental sağlığın önem kazanması için dizilerin yapılması gerekti...


 Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤ 

Devamını Oku »

8.12.2024

LANETLİ TAVŞAN ~ BORA CHUNG


 1976, Güney Kore - Seul doğumlu bir yazar Bora Chung. 2017 yılında yayınladığı Lanetli Tavşan kitabı 2022 yılında Uluslararası Booker Ödülü adayları arasında kısa listeye kalıyor. Yani ödül adaylığı için son 6 kitaptan biriymiş. Aktarmak istediğim küçük bir not da şöyle: 6 Şubat depremi olduğunda Bora Chung çok satılanlar listesinde olan kitabı Lanetli Tavşan'ın Türkiye'den elde ettiği geliri depremzedelere bağışlamış. Teşekkürler, Bora Chung! 💜

"Lanetli eşyaları kişisel kullanım amaçlı yapmak yasaktır. Aile mesleğimizi devralanlar kendi yaptığı lanetli eşyaları kullanamaz."

    Fantastik bir kitap olan Lanetli Tavşan toplam 10 hikayeden oluşuyor ki ben bu kitabı bir bütün sanıyordum olmadığını fark edince de üzülmüştüm. Her bir öykünün dünyası da birbirinden farklı ve birbiri ile ilgileri yok. Hikaye başlıkları da şöyle:
  • Lanetli Tavşan
  • Kafa
  • Soğuk Parmaklar
  • Bedenleşme
  • Elveda Sevgilim
  • Kapan
  • Yara İzleri
  • Evim Güzel Evim
  • Rüzgarın ve Kumların Hükümdarı
  • Vuslat

"Ufuktan güneşe ve aya kadar uzanan gökyüzü, insanların üzerinde egemenlik kuramayacağı bir yerdir."

 Bora Chung'ın kitabını okuduğunuzda biraz fabl havası sezebilirsiniz. Başkarakterlerin başına her zaman çok kötü şeyler geliyor ama sonunda her zaman iyiler kazanır ve kötüler kaybeder. Ancak okuyucu olarak o noktaya gelene kadar canınız acıyor ve yazarımız asıl amacının bunu anlatmak olmadığını söylüyor. Bütün hikayelerin bir başka ortak noktası daha var: Başkarakterlerin yalnızlığı. Kalabalıklar içinde bile yalnız olan karakterler ve hatta gerçekte ne kadar yalnız olduklarının farkında bile olmayan karakterlerden bahsediyorum. Bu konuyla ilgili Sanat Kritik'le yaptığı röportajda şöyle diyor Bora Chung: "Bu kitapta yer alan öykülerdeki bütün ana karakterler yalnızdır. Yaşadıkları evren genellikle acımasız, tuhaf hatta bazen büyüleyici veya güzel olsa da esasen uygarlaşmamış bir yerdir; adalet yerini bulsa, sonunda herkes ektiğini biçse ve insanların yalnızlığı asla değişmez. Anlatmak istediğim buydu. Öykülerimin böylesine tuhaf ve acımasız bir evrende tek başına mücadele veren yalnız okurlara teselli olmasını istedim." Bunu bilip kitaptaki hikayeleri tekrar gözden geçirdiğiniz bambaşka noktalar içinizi acıtıyor. 

"İnsan çocukluğunu sadece bir kere yaşar; o zamanları umut ve hayallerle doldurmak gerekirken, onun çocukluğu ölmemeye çabalamakla geçip gitmişti."

Beni en çok etkileyen öykü Yara İzleri oldu. Bütün hikayeleri okurken içinizde bir yerler acıyor ama beni en çok acıtan hikayeydi Yara İzleri. Çocukluğundan itibaren yalnızlığa mahkum olan ve kurtulduğunu sandığında bile kurtulamamış bir karakter olduğu için özellikle inciticiydi. 10 kasvetli öykü arasından en karanlığı bu hikaye idi bence. Aynı zamanda kitabın da en uzun öyküsü. Bir insana hayvan muamelesi yapılmasını anlatıyor Chung bu öyküde, hem de çocukluğundan itibaren. Etrafındaki insanlarla hiçbir zaman eşit olamaması ve onu kullanmalarının öyküsü.  

"Biri mucizevi şekilde gelip beni hayata bağlayan ipleri çözerdi belki."

Kitabın arka kapağını kapattığımda Lanetli Tavşan'ın benim için oldukça özel bir kitap olduğunu fark ettim. Bende bir yerlere dokundu ve algılarımda bir şeyleri uyandırdı. Toplumsal koşullar, cinsiyet rolleri gibi problemleri de atlamadan büyülü bir korku dünyası ile birleştirmiş gerçekliğimizi Bora Chung. Sürükleyici olay örgüleri ve akıcı bir üslupla yazılmış. Her bir hikaye başarılı ve etkileyiciydi. Sonuç: Okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

 Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤ 







Devamını Oku »