Kitap Fiyatı: ₺ 16,20 [ 29/12/2017 ] - D&R
Emily'nin acil bir durum nedeniyle en yakın arkadaşı Stephanie'den oğlu Nicky'yi okuldan almasıyla başlıyor kitap. Ancak Stephanie'nin beklediği gibi akşam olduğunda arkadaşı gelip Nicky'yi almıyor. Emily'nin kaybolmasıyla kocası Sean ve en yakın arkadaşı Stephanie bir nevi çaresizlik içinde bir çare aramaya çalışıyorlar.
Emily; polisiye roman okumayı seven, kariyer sahibi bir anne. Sean ise başarılı bir Wall Street çalışanı. Ayrıca İngiliz olduğunu ve aksanlı konuştuğunu da belirtmek istiyorum.😁 Emily kaybolduğunda o güne kadar iki kelime etmemiş olan Stephanie ve Sean yakınlaşmaya başlıyor. Zaten Nicky'nin en yakın arkadaşı Miles da Stephanie'nin oğlu olunca işleri daha da kolaylaştırıyor. Stephanie, kocası Davis'i kaybetmiş ve oğlu Miles ile baş başa bir hayat geçiren blog sahibi bir anne. Yaşadıklarını uygun bir dille blogunda anlatması en önemli detay olabilir.
Geçmişinden de anladığımız kadarıyla yasak olanın cazibesine her zaman kapılan Stephanie'nin en yakın arkadaşının kocasına kapılmasına çok da şaşırmıyoruz ama tabiki sinir oluyoruz. Ayrıca bir süre sonra zaten hep Emily'nin hayatına özendiğini anlıyoruz. Stephanie her şeyi anneliğe bağlayan, mükemmel anne olma peşinde koşan bir kadın. Bunu blogunu okudukça daha iyi anlıyoruz.
Polisin, özellikle hayat sigortası yapıldığı ortaya çıktıktan sonra, şüphelendiği isim ise Sean. Sean ise her zaman Emily'nin kontrolünde olan ve ona hayran bir koca. Ancak Stephanie ile ilişkisi detaylar ortaya çıktıkça insanı daha da rahatsız ediyor.
Kitap üç bölümden oluşuyor ve ikinci bölümden itibaren işler kızışıyor. Kitap bana Gone Girl (Kayıp Kız), filmini hatırlattı. 2014 yapımı filmde başrolleri Ben Affleck ve Rosamund Pike paylaşıyor. Kitabı beğenenlerin izlemesini de tavsiye ederim. Ama filmi izleyen herkes kitabı okumalı diyemem. Çünkü kitap, film kadar heyecanlı değildi. Zekice yazıldığını söyleyebilirim ama beni heyecanlandırdığını söyleyemem.
Son olarak kitabın yakın zamanda film olarak vizyona gireceğini öğrendim. Başrollerini Blake Lively ve Anna Kendrick paylaşıyormuş. Filmlerin kitaplardan çok şey kaybettirdiğini düşünenlerden olduğum için filme gitmeden önce kitabı okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar.😉
Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder