Mutlu Prens: İlk öykümüzde değerli taşlardan yapılan ve şehrin üzerinden yükselen görkemli bir heykel anlatılıyor. Mutlu Prens'in heykeli ağlayan çocuklara örnek olarak gösterilirken içten içe ağlıyor. Ölmeden önce Kaygısızlar Sarayı'nda zevk dolu bir hayat sürmüş, ölünce ise heykelini şehrin merkezine dikmişler. Mutlu Prens bu sayede şehrinde yapılan bütün kötülükleri, yoksullukları da görüyor. Kurşundan yapılma kalbi bile buna dayanamıyor.
Yazdan kalan bir kırlangıç kuşunun yardımıyla heykelindeki bütün değerli taşları söküp yoksullara veriyor ve onların soğuk gecelerinde ısınmalarını, karınlarını doyurmalarını sağlıyor. Ancak yapılan her iyilik gibi bu da karşılıksız kalmıyordu.
Harika Fişek: Metalaşmış dünyanın büyük bir temsilcisi olan kralın oğlu bir Rus Prensesi ile evleniyor. Yıldızlar yerine havai fişekleri tercih eden kral, daha önce hiç havai fişek görmemiş olan prenses için bir gösteri düzenlemeye karar veriyor. Bu öykünün odak noktasını da havai fişeklerin kendi aralarındaki konuşmaları oluşturuyor. Aralarında bulunan bir fişek bencilliği temsil ediyor. Aslında herkesin içinde yatan bencillik duygusunu göstererek yaşıyor, diyebiliriz.
" Hayatta insana destek olan tek şey, diğer herkesin müthiş düşük bir seviyede bulunduğunu bilmektir ve bu duygu da bende çok gelişmiştir. "
Bencil Dev: Dev, arkadaşına yaptığı 7 yıllık bir ziyaretten dönüyor ve çocukları bahçesinde oynarken buluyor. Bu durumdan hoşlanmıyor, çocukları bahçesinden kovuyor. Mevsimler de kovduğu çocuklarla birlikte devi terk ediyor, geriye bir tek kış kalıyor. İyilik yap, iyilik bul tadında bir hikaye.
Bülbül ve Gül: İyi kalpli bülbül ve gamsız bir insanın hikayesine geldi sıra. Baloda sevdiği kızla dans etmek için bir kırmızı gül bulması gereken öğrencinin sızlanmalarını duyan bülbül, öğrenci için kırmızı gül aramaya başlıyor. Sonunda hiçbir yerde bulamadığı kırmızı gülü kendi kanıyla yapıyor. Bu hikayenin teması da yapılan her fedakarlığın iyi bir karşılık bulamayacağı yönünde diyebiliriz.
Vefalı Dost: Küçük Hans ve değirmenci. Değirmenci, Hans'ı arkadaşlık ilişkileriyle kandırarak işlerini yaptırıyor. Yani Hans'ı kullanıyor. Hayatta kendi işlerini başkalarına yıkmaya çalışan insanlar olacağını da anlatan güzel bir hikayeydi.
Son olarak şimdiden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.😊 Geleceğimiz olan bugünün çocukları için çok daha güzel bir dünya dilerim. Bu güzel dünya için silahların değil, kalemlerin konuşması gerektiğine inanıyorum ve her çocuğun önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum.😊
Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.❤
No comments:
Post a Comment